Arınç yine konuştu "İttifak olmasaydı, AK Parti çok daha başarılı sonuç alabilirdi"

Bülent Arınç İstanbul’daki konuşmasının ardından, seçimlerin ardından partisini eleştiren ifadeleriyle dolu bir konuşmayı da Manisa’da bir televizyon kanalında canlı yayın sırasında yaptı. Cumhur İttifakının seçim başarısını değerlendiren Arınç ““Eğer eski sistem olsaydı, ittifak olmasaydı, her parti kendi adaylarıyla seçimlere girmiş olsaydı AK Parti çok daha başarılı sonuç alabilirdi. Bu işin doğasında var. İttifaklar her yerde aynı sonucu vermeyebilir. Mersin ve Adana’da MHP’nin adayları kaybetti.” Dedi.

Arınç yine konuştu "İttifak olmasaydı, AK Parti çok daha başarılı sonuç alabilirdi"

TBMM eski Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Manisa Medya TV Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Polat’ın sunduğu ‘Günün Konuğu’ programına konuk oldu. Gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, Ömer Şahin ile yaptığı söyleşiden derlenen ‘Küçük Erbakan Arınç’ isimli kitabından bahsetti.
Bütün Manisalıların Ramazan ayını kutlayan Arınç, seçimden sonra ilk kez Manisa’ya geldiğini kaydetti. Arınç, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığını cumhur ittifakın adayı Cengiz Ergün’ün büyük bir farkla kazandığını, merkez ilçelerden Şehzadeler’de Ömer Faruk Çelik, Yunusemre’de Mehmet Çerçi’nin yeniden kazandığını söyledi. Arınç, halkın tercihiyle birlikte 4 ilçede yeni başkanların seçildiğini kaydetti. Akhisar, Saruhanlı, Alaşehir ve Turgutlu’da millet ittifakının adaylarının kazandığını ifade eden Arınç, “Seçim seçimdir, kazanını tebrik etmek erdemdir. Manisa’ya hizmet edecek olan bütün belediye başkanlarını ve belediye meclis üyelerini candan tebrik ediyorum” dedi. 
Bu seçimlerin Türkiye genelinde görünen bir yüzü olduğunu gibi mahalli olarak bir yüzünün olduğunu vurgulayan Arınç, AK Parti olarak kaybedilen illerin olduğunu belirtti. Arınç, “Eğer eski sistem olsaydı, ittifak olmasaydı, her parti kendi adaylarıyla seçimlere girmiş olsaydı AK Parti çok daha başarılı sonuç alabilirdi. Bu işin doğasında var. İttifaklar her yerde aynı sonucu vermeyebilir. Mersin ve Adana’da MHP’nin adayları kaybetti. Sadece Manisa’da cumhur ittifakı adayı Cengiz Ergün kazandı. Seçimin sonuçlarını Ankara’da özel olarak daha geniş tahlil ediyorum. ” diye konuştu. 


İptal edilen İstanbul seçimleriyle ilgili olarak Arınç, “Ankara ve İstanbul kaybedildi. Seçim tekrar edilecek. Kazanabilir miyiz kazanabiliriz. Şartlar onu gerektirebilir. Neden önümüzde 45 günlük bir süre var. 45 günlük sürede sandığa gitmeyenleri, küskünleri ikna edebilirseniz seçimleri yüzde 100 kazanırsınız. Kaybedilmiş oy miktarı ortada” diye konuştu. 

Arınç, “Ben siyasette inancıma aykırı bir şey yapmadım. Bugün beni hatırlayanlar 1 Mart Tezkeresi’ndeki dik duruşumla hatırlıyor. Başörtü mücadelesinden dolayı hatırlıyor. Ben en az 20 seçim geçirmiş insanım. Kötü adamla kazanmaktansa iyi adamla kaybetmek daha benim prensibim. İyi adayla kazanmayı hepimiz istiyoruz. Ama yanlış bir adayla kazanmayı çok bereketli bulmazdım. Adaylar çok önemlidir. Merkezde bulabileceğimiz en iyi adaylar Ömer Faruk Çelik ve Mehmet Çerçi’ydi. Ne yapar yapar Selman Alkış’ı içeride tutmaya çalışırdım. Çünkü başka yere giderse zarar vereceği belli. Eh 19 oy. 29 oy eksik çıksaydı Yunusemre gitmişti. Bu Mehmet Bey’e hak değil ki Mehmet Bey çok hizmet yaptı. Müthiş proje yapıyor adam. Bu projelerin sonucunu almanız lazım. Diğer arkadaşlarımızın aldığı oya bakarsak Mehmet Beye oy vermemeyi düşünen bir zümre var. Onlar belli bir şekilde kendilerini tatmin etmişler” diye konuştu.
Küçük Erbakan Arınç kitabından bahseden Arınç, “Kitabın kapağında benim yanında kedi var. Kedimizi çok severdik. Öldüğü zaman abimle birlikte toprağı eşeledik, içine koyduk, üstünü de örttük. Çok üzülmüştük. İkinci kitabın dağıtımına eylül veya ekim ayında girmeyi düşünüyoruz. O AK Parti’nin kuruluşundan 2010 referandumun sonrasına kadar olan süreyi anlatıyor. Dolaysıyla ö döneme ait hatıralarımızı hatırlıyoruz. Vakit bulabildiğimiz kadarıyla arkadaşımız kayda aldı. Bu kitap eski hatıralara hizmet ediyor. Birinci hitap ettiğimiz siyaset adına bütün güzellikleri kendisinden öğrendiğimiz Erbakan Hocama, onun temsilcisi Recai Kutan’a. Tabi Manisa’da unutmadım. Manisa’dan da Mehmet Büker arkadaşımız, başından beri hep beraber olduğumuz acısıyla tatlısıyla her şeyi paylaştığımız arkadaşımız. Onu da unutmadım. Siyasette geldiğim her noktada onun desteği oldu. Belki ikinci kitabımızı başkalarına ithafen ederiz. Birinci kitapta olanların hakkı ödenmez. 3. baskı hazırlanıyor” diye konuştu. 
Kitabın yazma amacından bahseden Arınç, “Ben aktif siyasetten ayrılınca daha çok siyasi hatıralar oluşmaya başladı. Bugün siyasette itibar sahibi pek çok insan Erbakan Hocamla birlikte siyaseti çocukluğundan beri yapmış olanlardır. Ama bunun gibi mesela Demirel’inde siyasete kattıkları var. Bu iş bir ekip işidir. Özal da siyasete yeni isimler koydu, bir ekip kurdu. O günler gelip geçti, yeni dönemin siyasetçileri, kadroları kimlerdir onlara bakmak lazım. Ama önemli olan mesela biz AK Parti’yi kurduğumuzda hepimiz bir aradaydık, hepimizi birbirimiz eşit gördük ama birinin öne çıkması lazımdı. Bütün vasıflarıyla Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan hepimizin önündeydi. Onu önümüze aldık ama arkasında en az 100 kişi vardı. Şimdi ikinci adam olmakta, üçüncü adam olmakta, dördüncü adam olmakta önemlidir. Savaşta birisi düştüğü zaman bayrağı kaldıracak ikinciye veya üçüncüye ihtiyaç var. Bunların da kıymeti en az birinci kadar olması lazım” dedi. 
Erbakan Hoca’nın hitabetinin çok güçlü olduğunu vurgulayan Arınç, “Konuşmasını dinleten bir insandı. Onun yanından hiç ayrılmadım. Millet Erbakan’ı ne kadar çok severse bize de söylüyordu bunu. Yayıncı arkadaşımız yani milli görüş dönemi için bunu uygun gördü. Herkes de bunu çok beğendi. Ön kapaktaki fotoğrafımla arka kapaktaki fotoğrafım arasında 55 sene var. Dolaysıyla bu 55 sene içerisindeki bir bölümü burada anlatıyorum. Bazıları kitap çıkarıyorlar üzerine 2 bin 500 lira fiyat koyuyorlar, vurgun yapıyorlar. Ben öyle düşünmedim. Bunun fiyatı 25 liradır ama 20 liraya da alabilirsiniz. Bir insanın hatırasıyla beraber bir döneminde gerçeklerini öğrenin. Herkes temin edebilir, eksikleri varsa bana ulaşsınlar. Yaşanan olayların yüzde 100’ü samimidir, çünkü bir beklentim yok” dedi. 
Kitabın arka kapağında yer alan bilgiler: Yarım asırdır siyasetin içinde, tartışmaların odağında olan Bülent Arınç’ı ne kadar tanıyoruz? Kürt mü, yoksa Yörük mü? Nasıl bir sosyal çevrede yetişti? CHP, AP değil de neden Erbakan’a yöneldi? Erbakan ile hangi konularda ayrı düştü? “Milli Görüş” gömleğini çıkardı mı? Ülkücülerin gönüllü avukatlığını niye yaptı? Askeri ve postmodern darbelerde nasıl tavır takındı? Annesinin ‘manevi oğlu’ Recep Tayyip Erdoğan ile nerede, nasıl tanıştı? Neden ‘Küçük Erbakan” diye anıldı? Erbakan’a ölmeden önce yaptığı sürpriz teklif neydi? Bu ve benzeri yüzlerce soruya verilmiş cevaplardan oluşan kitapta Bülent Arınç’ın 50 yıllık siyasi hayatından kesitler sunulurken yakın tarihin birçok karanlıkta kalmış noktalarına da ışık tutuluyor.

Güncelleme Tarihi: 11 Mayıs 2019, 23:46
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER