Alaşehir Devlet Hastanesi Hakkında Yetkililere Çağrımızdır; İğneyi Başkasına Çuvaldızı Kendinize Batırın

Alaşehir Devlet Hastanesinde son 6 aydır birbiri ardına patlayan, seks ve yolsuzluk iddiaları, skandal ses ve görüntü kayıtları, belgeler ve itiraflara, son süreçte de yoğun bakım ünitesinde pudra köpük partisi, hastaların yattığı hastanenin üst katında hemşireler günü kutlaması adı altında ortaya çıkan cümbüş ve eğlence görüntülerinin ardından, sağlık-Sen den sert bir açıklama geldi. Soruşturma sürecinin uzaması, kamu vicdanını rahatsız ederken, ilgililerin bu skandallara rağmen sessizliği de bir o kadar tepki çekiyordu. Sendika bu sessizliği bozdu.

Alaşehir Devlet Hastanesi Hakkında Yetkililere Çağrımızdır; İğneyi Başkasına Çuvaldızı Kendinize Batırın

Değerli Basın Mensupları:

Bildiğiniz üzere birkaç gün önce Alaşehir Devlet Hastanesi Yoğun Bakım çalışanlarına ait olan ve güler yüzlü, destekleyici ve tıbbi etik ilkelere uygun hareket etmesi beklenen sağlık çalışanlarına yakışmamış bir takım görüntüler sosyal medya hesapları ve haber sitelerinde yer almış, akabinde de Manisa İl Sağlık Müdürlüğü bu görüntülerle ilgisi olanlar hakkında soruşturma açıldığını ve ilgililerin çalışma yerlerinin değiştirildiğini kamuoyuyla paylaşmıştı. Hemen bundan bir kaç gün sonra da Alaşehir Devlet Hastanesi yoğun bakım önünde arbede olduğu, vatandaşların baskın yaptığı ve polisin olaylara müdahale ettiği haberleri bazı basın organlarında yer buldu. Ardı arkası kesilmeyen Alaşehir haberlerinin sadece Manisa değil tüm ulusal medyaya yansıyan daha çirkin tarafı ise hepimizin malumudur.

Biz Öncelikle hasta ve hasta yakınlarına karşı güler yüzlü, sempatik, İlgili, destekleyici ve tıbbi etik ilkelere uygun hareket etmesi beklenen sağlık çalışanlarına Alaşehir Devlet Hastanesindeki görüntülerin yakışmadığını ifade etmek, sonrasında ise;  günümüz yoğun iş temposunda olumsuz şartlar, rekabet, gerilim, çatışma, mali kayıplar, keyfi idari uygulamalar, kurumsal sorunlar ve stres gibi olumsuz birtakım hususların çalışanları motive eden, güven sağlayan, örgütsel bağlanmaya ve iş tatminine katkı sağlayıcı faktörleri ortadan kaldırdığını ve bunun yerine, tatminsizlik, örgütsel çatışma, verimsizlik ve nihayet tükenmişlik sendromuna yol açtığını da hatırlatmak istiyoruz.

Bugüne kadar Sağlık Sen olarak Kamuoyuna, Vatandaşlarımızın sağlığını korumayı ilke edinen sağlık çalışanlarının, yaşam hakkının kutsallığını savunarak, zaman ve mesai kavramı gözetmeksizin görevini fedakarlıkla yerine getirdiklerini anlatmaya çaba sarf ettik. Emeği hiçbir maddi değerle karşılanması mümkün olmayan kıymetli sağlık çalışanlarımıza eşref-i mahlukat olan insan sağlığına sunmuş oldukları katkılarından dolayı her daim müteşekkir olduğumuzu dile getirerek toplumumuzdaki sağlık hizmetleri ve sağlık çalışanı algısının olumlu yansımasını hatırda tutmaya çalıştık.

Zira sağlık çalışanlarımız insanımızın sağlık hizmetlerinden en iyi şekilde yararlanabilmesi için var gücüyle çalışıyorken bir takım şiddet olaylarına maruz kalıyor, yaralanıyor ve hatta hayatını kaybediyordu.

Biz sendika olarak bu konuda yaptığımız çalışmalar neticesinde, çalışanlar ve hizmet alanlarla birlikte tüm paydaşların duyarlı olması gerektiğini gördük. Bu nedenle vatandaşı tarafından el üstünde tutulan sağlık çalışanlarına özellikle son dönemde artan şiddet eğilimini önlemek için bir çok çalışmanın yanı sıra doğru bilgilendirme, doğru iletişim ve empati gücünün artırılması gibi konuların öneminin çok fazla olduğunu ortaya koyma gayretinde olduk.

Şimdi bir süredir Alaşehir Devlet Hastanesi merkezli olarak kamuoyunda paylaşılan haberler bir çok tarafı ilgilendirdiği gibi aynı zamanda her bir tarafında kendi organizasyonunu sorgulamasına da fırsat tanımaktadır.

Dolayısıyla biz de Alaşehir Devlet Hastanesindeki sorunların hızlıca çözüme kavuşturulmasını bekledik. Sorun ve sorumlular hakkında gereken yapılsın ve kamuoyu bilgilendirilsin diye konunun takipçisi olduk.

Ancak gelinen noktada görüyoruz ki Alaşehir Devlet Hastanesi üzerinden; fedakarlık, sevgi, saygı, şefkat ve merhamet kavramlarını üzerinde toplayan tüm sağlık çalışanları zarar görmektedir. Yine endişe ediyoruz ki Ülkemizde 2003 yılından itibaren uygulamaya konulan ve kamuoyunun takdirini gören sağlıkta dönüşüm programının kazandırdıkları bir çırpıda heba edilecektir. Ve üzülerek görüyoruz ki Hekiminden hemşiresine, memurundan hizmetlisine tüm meslek mensupları mesleklerinin itibarsızlaştırılmasını endişe içinde izlemektedirler.

Halbuki Sağlık hizmetleri güç çalışma şartlarını gerektiren, özveri, sabır, hoşgörü kavramlarını içinde bulunduran oldukça zor bir meslektir. Diğer mesleklerde olduğu gibi, toplumsal ihtiyaçlardan doğan ve insan hayatıyla birebir ilgili bir meslektir; ekip çalışmasını bilen, el becerisi olan, hızlı çalışan hünerli ellerdir onlar. Çalışmalarının emelinde sevgi ve saygı yatar. Hiçbir ayrım gözetmeksizin, birey, aile ve topluma sağlığını kazandırmak için çalışırlar.

Sağlık hizmetleri yapısı gereği kesintisiz olarak verilmektedir. Bu sebepten gün geceye döner şehir uyur ama binaları hastane yapan sağlık camiası asla uyumaz. Bu çaba, bazen bizim bitmek bilmeyen bir ağrımızı dindirmek bazen canımızdan çok sevdiğimiz insanın hayata tutunabilmesini sağlamak bazen de hayata gözlerini açacak olan yavrumuzu güven içerisinde kucağınıza alabilmemiz içindir. Ve neticesinde sağlık çalışanları da insandır. Hata yapanı vardır. Kabul edilebilir ya da edilemez hatalar da vardır. Bunların gereği yapılır elbette. Ancak biraz önce de ifade ettiğimiz gibi sağlık çalışanlarının tükenmişlik sendromu içerisinde oldukları unutulmamalıdır.

Yapılması gereken sağlık çalışanlarının içerisinde bulunduğu ağır çalışma şartlarının gözden geçirilmesidir. Yapılması gereken ve yetkililerden beklenen Alaşehir özelinde olduğu gibi Manisa Sağlık Müdürlüğünün kolay olanı yapmayı tercih edip ilgililer hakkında şu yapıldı bu yapılacak vb. açıklamalar değildir. Artık sağlık çalışanlarının meslek itibarını korumak adına, Sağlık hizmetlerindeki gelinen olumlu tabloyu muhafaza etmek adına, bahsi geçen olaylara taraf kişi ve kurumların daha fazla zarar görmemesi adına yetkili kurumların iğneyi başkasına batırıp durmaları değil, çuvaldızı kendilerine batırmalarıdır. Yetkililerin acemilik ve beceriksizliğinizin cezasını fütursuzca hedef gösterilen ve haftanın yedi günü yirmi dört saati hizmet etmek için yaşayan sağlık çalışanlarının tamamı ve tababet mesleği çekmektedir.

Bugün net bir şekilde ifade etmek istiyoruz ki Alaşehir Devlet Hastanesinde yaşanan olaylar dolayısıyla bu işin tarafı olan bürokrasiden siyasete ve Sivil Toplum Kuruluşlarına kadar tüm kişi ve kurumlar sınıfta kalmıştır. Başta İl Sağlık Müdürü olmak üzere tüm yetkililer artık aynanın karşısına geçip kendilerine bakmalı ve gerekeni bizzat kendileri yapmalıdır. Problemi çözemeyeceklerse bulundukları makamı daha fazla işgal etmelerine gerek olmadığı da ortadadır. Kamuoyu da sağlık çalışanları da bu duyarsız tutumdan fazlasıyla rahatsız olmuştur. Sağlık Sen olarak bu meseleyi yakından takip etmeye devam edeceğiz.

           Mustafa Irgatoğlu                                                                                                

Sağlık Sen Manisa Şube Başkanı

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER