Mustafa Temiz Yazdı ; Kurcalayıp Durma Gari

Mahkeme kararıyla haberimize erişim yasağı getirildi ve biz de yargı kararına uyup, haberi yayından kaldırdık.

Mustafa Temiz Yazdı ; Kurcalayıp Durma Gari

Geçtiğimiz hafta içinde yaptığımız haber  Türkiye'de ve Manisa'da en çok konuşulan ama an itibariyle okunamayan haber oldu.
İşin en enteresanı, bu haberimize erişim yasağı getirildi diye kendi kendimizi haber yaptık, erişim yasağı gelen haberin içinde tüm etik kurallara uymamıza rağmen, kendimizi haber yaptığımız bu haberin içeriğinde bunu biraz detaylandırdık, bu habere de erişim yasağı geldi. Yine yargı kararına uyduk, bu haberi de yayından kaldırmak zorunda kaldık.
Erişim yasağı gelen bu haberin içeriğinde Manisa Milletvekili ve AKP MKYK Üyesi Murat Baybatur'u bizzat telefonla arayıp aldığım açıklaması da vardı. Bu açıklamanın içinde olan haberin merkezindeki bayan H.K. hakkında ifade ettiği iddiasıyla ilgili kendisi 19 ve 20. Dönem Manisa Milletvekili, Yolsuzluklarla Mücadele Derneği Kurucu Başkanı ve araştırmacı yazar Tevfik Diker ile görüşmüş. Diker bu bilgiyi bayan H.K.'nin avukatı ile de görüşüp teyit etmiş, basına yazılı basın açıklaması olarak göndermiş. Diker'in bu açıklamasını da haber yaptık, şak bu habere de mahkeme kararı ile erişim yasağı getirildi.
2 gün içinde Tevfik Diker'in yazılı basın açıklamasında haberini yaptığımız ve erişim yasağı getirilen haberdeki olay gerçek oldu. Yani H.K.'nın avukatı, bayan H.K.'nin iddialarını yayınladığımız haberin ardından, kendisine ulaştığımız Baybatur'un açıklamalarının arasında olan kendisi hakkındaki "fetöcü iddiası" açıklamasını  Savcılığa taşıdı. Baybatur hakkında suç duyurusunda bulundu.
Diker'in açıklamasıyla bizim yaptığımız erişim yasağı gelen haberdeki olay gerçekleşmiş oldu. Bu gelişmeden sonra da Manisa Milletvekili Baybatur'a yine ulaştık. Kendisi SMS ile açıklama da bulundu. Bu açıklamasında  da Baybatur özet olarak " son sözü yargı söyleyecek" dedi.
Geldiğimiz nokta da ilgili makamlar harekete geçti.
Bu gelişmeler yaşanırken, "uyanın da balığa gidelim" demekten kendimi alamadığım Manisa'daki bazı gazeteci ve haberciler de herkes gibi olayları izlemekle  yetindiler.
Duruşlarına saygılı olduğum meslek büyüklerimden telefonlar aldım. Haberin servis şekli üzerine sorularına cevap verdim. O erişim yasağı alan ilk haberin hazırlık aşamasında yaptığım önçalışmaları başlıklar halinde sordular söyledim.
Hepsi haberi yılların gazetecilik tecrübesi ile onayladılar. Bayan H.K.'nin iddialarının içerik olarak ve kendi sesinden kurgusunu da yine etik kurallara uygun olarak yapıp, yayınlamamı takdir ettiler.
Haber yayınlandıktan hemen sonra kısa sürede mahkeme kararıyla erişim yasağı gelince ve yayından kaldırılınca daha çok konuşulan haber oldu. 
Meslek hayatımda yapıldıktan sonra ilgi gören haberlerden sonra, yayından sonra mahkeme kararı gereği kaldırılıp, imha edilen bir haberinde, bu kadar çok konuşulduğunu görmüş ve yaşamış oldum.
Gazetecinin görevi elindeki bilgi, belge ve beyanlarla bunlar iddia olarak nitelense bile, içerikte vicdanları rahatsız eden şeyler var ise, kamu zararı olduğunu hissediyorsa, etik kurallar içinde bunu yayınlamaktır. İlgili makamlar harekete geçsin diye bekler. Ben de onu yaptım.
Akıl küpü eli kalem tutan bazı arkadaşların tavsiye niteliğindeki tavırlarını da hoş karşılıyoruz. Her ne kadar kelime aralıklarından "hangi endişeyi duyuyorlarsa artık ", söze dökemedikleri " karıştırıp durma işleri, sana ne ya " ifadesini anlasakta, şu meşhur sözü buraya yazıyoruz. " Bilgisi olmayanın, fikri de olmaz."
Bizim buralarda buna benzer olaylar yaşandığında, işler bir yerlere sıkışıp kaldığında söze dökmek yerine güldürerek düşündürmek için bir fıkra anlatılır.
Köyün birinde 17 yaşındaki bir kızın babası Jandarmaya gidip ihbar da bulunmuş. Şikayeti 10-12 yaşlarındaki bir oğlanın kızına tecavüz ettiği iddiası üzerine imiş. İş büyümüş mahkeme aşamasına varmış. Fıkra bu ya, duruşmaya girilmiş. Oğlanın babası da o şehrin en meşhur avukatını tutmuş. İddia makamı mahkemeye oğlanın suçlu olduğuna dair iddiasını sunmuş. Avukat yanında babası oğlanı savunmaya başlamış. Oğlanın kısa donunu indiren avukat, hakimlere doğru oğlanın pipisini parmaklarıyla tutup savunma yapmaya başlamış. "Değerli hakimler, görüyorsunuz, suçlanan bu pipidir. Bu suçu işleyecek belli bir olgunluğa gelmemiştir. Bu yaşta, böyle bir pipi ile yapılan bu suçlamanın eyleme dönüşmesi mümkün değildir."  Oğlanın babası duruşmada dikkatle avukatın konuşmasında vurgu yaparken parmaklarıyla tutup hakimlere gösterdiği oğlanın pipisinde bir hareketlenme olduğunu görüp, avukatın kulağına eğilmiş ve şöyle demiş, " Avukat bey kurcalayıp durma gari, vallaha şimdi davayı kaybetcez bak" 
02 Kasım 2019
Mustafa Temiz
 

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER