MS Hasta Okulu

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde gerçekleştirilen “3. Ege MS Hasta Okulu” programı ve Dünya MS Günü kapsamında konuşan Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ayşe Nur Yüceyar, “MS hastalığı ile ilgili geliştirilen tanı ve tedavi yöntemleri ülkemizdeki MS merkezlerinde başarı ile sürdürülüyor” dedi.

MS Hasta Okulu

Uluslararası Multipl Skleroz (MS) Federasyonu ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından her yıl Mayıs ayının son Çarşamba günü merkezi sinir sistemi hastalığı Multiple Skleroz’a (MS) dikkat çekmek amacıyla “Dünya MS Günü” olarak farkındalık çalışmaları yapılıyor. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Muhittin Erel Amfisinde, MS farkındalığını arttırmak, hastalıkları konusunda doğru ve güncel bilgileri aktarmak amacıyla “3. Ege MS Hasta Okulu” düzenlendi. Programda, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı öğretim üyeleri Prof. Dr. Ayşe Nur Yüceyar,  Prof. Dr. Özgül Ekmekçi, Yüksek Hemşire Meltem Baklan, Uzm. Hemşire Yücel Boztürk, Uzm. Dyt. Dilek Seyidoğlu sunum yaparak, hasta ve yakınlarının sorularını yanıtladı. Ayrıca,  Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yeşim Akkoç fiziksel rehabilitasyonun MS’in tüm evrelerinde önemini ve yollarını anlattı. Üroloji Anabilim dalı Öğretim Üyesi  Doç. Dr. Adnan Şimşir ise  MS’de sık rastlanan ve bireyin yaşam kalitesini etkileyen mesane işlev bozukluklarına ve baş etme yollarını aktardı. MS ve cinsel fonsiyon bozukluklarına da değinen Doç. Dr. Şimşir hastaların bu konuda bilgi edinmesini sağladı.

MS hastalığı ile ilgili bilgiler veren  Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı öğretim üyeleri Prof. Dr. Ayşe Nur Yüceyar, “Multiple Skleroz(MS) santral sinir sistemini oluşturan beyin, omurilik görme sinirini etkileyen bağışıklık sisteminin bir hastalığıdır. Sıklıkla 20-40 yaş arasında genç erişkini etkileyen bu hastalık, tekrarlayan ataklarla başlar. Bu ataklar gözde puslu görme veya görme kaybı, çift görme, bacaklarda uyuşma-güçsüzlük, dengesizlik,  mesane problemleri şeklindedir. Bu ataklar en az 24 saat sürmekle beraber genel olarak birkaç hafta devam edebilir ve sonrasında kendiliğinden ya da ilaç tedavisi ile büyük oranda veya tamamen ortadan kalkabilir.  Bazı durumlarda ve hastalığın ileri evrelerinde ataklar devam eder ve kalıcı nörolojik bulgulara yol açar ve birey hayatını bu hastalık ile birlikte özürlü sürdürmek durumunda kalır” dedi.

Hastalığın tedavisinde erken tanın önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ayşe Nur Yüceyar, “Hastalık ile ilgili erken tanı ve tedavi yöntemleri hastalığın farklı evrelerine yönelik uygun tedaviler nörolojik bilimler dünyasının son 20 yıldır en yoğun uğraş alanı olmuştur. Atak ve özürlülük önleyici tedavilerin erken başlanması ve doğru yönetilmesi ile tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de özürlü hasta sayısında azalma sağlanmıştır. Bu konuda geliştirilen tanı ve tedavi yöntemlerini ülkemizdeki MS merkezleri başarı ile sürdürmektedir.  Yaşamın çok aktif dönemindeki doğurganlık çağındaki ve çalışma hayatında verimli olacakları dönemde bu hastaların özürlüksüz hastalıklarını sürdürebilmeleri için hastalıkları konusunda doğru bilgilendirilmeleri,  tedavide kalmaları ve uyumları şüphesiz çok önemlidir. Bu aşamada MS hastalarının ve hasta yakınlarının da doğru bilgilendirilmesi ve eğitilmesi çok önem taşır” diye konuştu.

Hasta yakınlarının doğru bilgilendirilmesi ve eğitilmesi önemli

MS hastalığı ile yaşamak durumunda kalan hastaların hayatlarını kolaylaştırıcı eğitimlere ihtiyaçları olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ayşe Nur Yüceyar, “Hastalığın her aşamasında fiziksel aktivite, stresi yönetme, sağlıklı beslenme, sigarasız bir yaşam hem yaşam süresince oluşabilecek ek hastalıkları önlemede hem de hastalıklarının iyi seyretmesini sağlamada çok önemli faktörlerdir.  MS genetik yatkın bireylerde çevresel faktörler eşliğinde meydana gelir. Ailelerinde MS hastalığı olanlar toplumdaki diğer bireylere göre MS e yakalanma konusunda risk taşırlar. Bu nedenle bir MS’ li olgunun kan bağı olan aile fertlerinin de MS oluşumunda etkili olan çevresel faktörler konusunda bilinçlenmesi ve gerekli önlemleri alması toplum sağlığı açısından önemlidir” dedi.

MS hastalarının sosyal anlamda hastalıklarının toplumda yeterli bilinmemesi nedeniyle gerek fiziksel, gerek ruhsal, gerek toplumsal açıdan sosyal sorunlar yaşadığını söyleyen Prof. Dr. Ayşe Nur Yüceyar, “ Bu hastaların bir kısmı tanı konulduktan ve hastalıkları ilerlemeye başladıktan sonra ev ve aile içinde sorunlar yaşamakta, toplumda stigmatizasyona (damgalama) maruz kalmakta, iş yaşamlarında güçlüklerle karşılaşmakta hatta çalışma hayatlarına son vermek zorunda kalmaktadırlar. Bilinçli toplularda hasta eğitim okulları ya da hasta derneklerinin yaygınlaşması ile MS gibi kronik hastalıklar toplum tarafından daha iyi tanınmakta ve hastaların yaşamın içinde tutulması sağlanmaktadır” diye konuştu. 

Güncelleme Tarihi: 29 Mayıs 2019, 00:21
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER