Günümüzde korunan alanların koruma statülerinin kaldırılması, meralar, ormanlar, tarım alanları, sulak alanlar, zeytinlikler, milli parklar doğa koruma ruhundan uzak kararlarla farklı amaçlar için kullanıma açılarak doğa ve çevre yok edilmesi insanlığın geleceğine konulan bir ambargodur.

Dünya Çevre Günü'nün bu yılki teması, dünyanın biyolojik değerlerinden her gün biraz daha yoksun kaldığına dikkati çekmek için "biyolojik çeşitlilik" olarak belirlenmiştir. Biyolojik çeşitlilik, 8 milyon bitki ve hayvan türünü, onları barındıran ekosistemleri ve bunlar arasındaki genetik çeşitliliği içeriyor. Sürdürülebilir dünya için doğal yaşam çeşitliliğinin korunması, büyük önem arz ediyor. Koronavirüs ile mücadele kapsamında sokağa çıkma kısıtlamalarının ardından hepimizin dikkatini bir şey çekti. Doğa kendine geldi. Yorgun ekosistem adeta nefes aldı. Hiç görülmeyen balık çeşitleri denizlerimizde göründü. Çiçekler, çimler güzelleşti. Dolayısıyla biyolojik çeşitliliği korumak adına hepimizin üzerimize düşen görevleri yerine getirdiği, ekosisteme müdahale edilmeden canlılara yaşam şansı tanındığı bir gelecek diliyorum” ifadelerini kullandı.