Kaçak Balık Pazarı'nın başına gelmeyen kalmadı, bu iş ta başından itibaren yanlıştı, yani gömleğin ilk düğmesi misali.
Burası da davalık. Kaçak Balık Pazarının yapıldığı yer işgal başladığı süreçte imar planında hazine arazisi ve yol olarak gözüküyordu.
Burayı "ben yaptım oldu" mantığıyla derme çatma yapılaştırmayla  gecekondu gibi yaptı.
Burayla ilgili süreci defalarca yazdım , takip edenler iyi bilirler.

BALIK YİNE BAŞTAN KOKTU!

O süreçte, yapılan dükkanlar, ihale şekli, esnaftan toplanan paralar, herşey tamamen resmiyete uygun değildi. O dönem yapılan tüm işler yasalara aykırı idi.
Buraya su bağlatamadılar. Sebep, işte yukarıda arz ettiğim gibi, burası imar planında hazineye ait gözüken yol olarak görünüyordu. Maski ve Gedaş ada ve parsel numarası olmayan yerlere abonelik vermiyordu.
Bizim Teksas Şerifi gibi davranan başkanımız ne yaptı. Hayvan pazarından belediyeye ait resmi aboneden, bu kaçak yaptığı balık pazarına, bir gece vakti kaçak yollarla boru döşetmeye kalktı. Maski ekipleri suçüstü yaptı. Tutanak tuttu, ceza kesti. Zira yasaya göre ada ve parsel numarası olmayan yere su aboneliği verilemediği gibi, başka bir aboneden de su taşımak yasal değildi. Maski o dönem tutanak tuttu. Ayrıca mahkemeye verdi.
Bizim başkan yıllardır ilçede panayır kültürüyle başkanlık yaptığından, o kültürün gereği hemen pratik geliştirdi. Balık pazarının arkasına su tankeri çekti. Cumartesi Demirci pazarı kuruluyor ya, o Cuma gecesi, belediyenin çim ve yeşil alan sulamak için kullandığı su tankeri olan kamyonuyla bu balık pazarının arkasına çektirdiği, tarlalarda fidan sulamak için traktörlerin arkasına takılan o tankere su doldurttu. Cumartesi balıkçı esnafı, vatandaşın ön tarafta balık alırken görmediği, dükkanların arkasına çekilmiş taşıma suyla doldurulan küflü tankerdeki suyu kullandı.
Başkan kaş yaparken göz çıkardığının da farkında değil ya, bu taşıma suyla doldurulan küflü tankerdeki suyu, balıkçı esnafı aylarca kullanırken, Başkan Selçuk, aslında halk sağlığını da tehdit ettiğinin farkına varamadı. Mikrop ve bakteri kaynayan o tankerin içindeki suyla aylarca balıklar öyle yıkandı ve bu balıklar vatandaşın sofrasına girdi, Demircililer çoluğuyla çocuğuyla bu balıkları da yedi.
Gelgelelim iş davalık oldu. İdari soruşturma açıldı. İl Ticaret Müdürü muhakkik yapıldı, dosyalar oluşturdu, belediyenin bu gayri yasal işi için siyaseten kağıda uygun olarak, zaman kazandırdı. Belediye bu hazine arazisi olan imar planında yol gözüken yeri hazineden kullanım hakkı alabilmek için müracaatlar etti. Yani başkan Selçuk'un artık Demirci'de klasikleşen, yapacağını yaptıktan sonra, sonradan her zaman yaptığı gibi, minareye kılıf dikme işlerinden biri daha yaşandı.
Bu arada Maski'ye bu müracaatların ardından yeniden su aboneliği başvurusu yapıldı.
Yasa gereği mevsimlik işlerde kadastral parsel oluşturulması için süre veren Maski, yasal olarak Demirci Belediyesine 6 aylık süreyi kapsayan balık işi yani ifade edildiği şekliyle sektörün mevsimlik olması ve aciliyeti olduğu için kaçak balık pazarına suyu bağladı.
 Bu süre içinde Demirci Belediyesi yasa gereği parsel oluşturmasını yapacaktı. Resmi olarak  kaçak balık pazarına su aboneliğini alacaktı. Gel gelelim, dedik ya yazının başında, panayırcı zihniyet, bu süreçte kadastral parsel oluşturulmasını gerçekleştiremedi. Maski yasalara uygun davranan bir kurum. Demirci Belediyesi bu hakkını da kullanamayınca, süre içinde kadastral parsel oluşturamayıp bunu Maski'ye beyan edemeyince, Maski yasanın emrettiğini yaptı.
Ne mi yaptı ? Suyu kesti. Sayacı mühürledi.
Daha daha derseniz, sizin anlayacağınız Kaçak Balık Pazarının suyunu kesti suyunu.
Yani şu anda heyelanın ortasında kalıp, yer yer çökmeye ve hatta göçmeye başlayan, kaçak balık pazarının suları akmıyor.
Bizim Başkan beceriklidir , hemen tüccar pratiğiyle, panayır kültürüyle ne yapar, eder,  yine o küflü tankeri dükkanların arkasına çeker, işi görür mü? Görür.
Allah'tan balık sezonu kapandı. Yoğun balık satışı olmaz bu mevsimde.
Koronavirüs salgınında millet virüs ile uğraşırken, bu küflü tankerin suyuyla yıkanmış, yaz sıcağında bakteri ve mikrop yuvası haline gelecek suyla yıkanmış balıkları yiyerek Allah'tan, başka hastalıklara da yakalanmayacak.
Maski kaçak balık pazarının suyunu kesti, sebep ada ve parseli olmayan yer. Burası içinde adli ve idari soruşturma devam ediyor, halk dilinde yazacak olursak burası da mahkemelik.
"Balık baştan kokar" sözü ne kadar doğru bir söz, şimdi anladınız mı, benim necip Demircili Hemşerilerim.
Emaneti yanlış adama verdiğinizi, üstüne üstelik ikinci kez ittifak ayağına bu yanlışı yeniden yenilediğinizi, aslında kendi ayağınıza sıktığınızı anladınız mı?
Demirci Selami Selçuk ile zaman kaybetmeye devam ediyor, işin özeti balık pazarında yine sular akmıyor.
Ağzımı doldura doldura söylüyorum, buraya da yazıyorum.
Bunlar Demirci'ye zarar verdiler. Zarar vermeye kendilerini komik duruma düşürmeye, memleketi de böyle kepaze etmeye devam ediyorlar.

Yalan mı?

30 Mayıs 2020
Mustafa Temiz