İşin başında şunu söyleyeyim. Kimse alınıp salınmasın, çamura da yatmasın, kıvırmasın kızarmasın, yazdıklarımın bir kelimesine yalan diyecek yok, peşin peşin yazalım ki sıcağı sıcağına herkes anlasın.
ARALIK AYI MECLİSİNDE DEMİRCİ'DE OYBİRLİĞİYLE BİR KARAR ÇIKTI
Aralık ayı meclisinde Demirci Belediye Meclisinde Başkan Selçuk'un sürprizi ile gündeme gelen ve ancak Belediye Meclis Çalışma Yönetmeliğine aykırı olarak geçen, Kent Meydanı alanı ile ilgili Demirci Belediyesi "yetki devri kararı" teklifi, Ocak ayında Büyükşehir Belediyesi İmar Komisyonuna gönderilmişti.
Başkan Selçuk, Ocak ayı Demirci Belediye Meclisinde bunu soran İYİ Parti meclis üyesine, Aralık ayında aldıkları bu kararın büyükşehir meclis imar komisyonun da olduğunu, Şubat Büyükşehir meclisinde de geçeceğini söylemişti.
Bugün yapılan Büyükşehir Meclisinde bu Demirci'de alınan kararın Manisa 'da komisyonda kalmasına karar verildi.
Yani Büyükşehir meclisi, ortada duran yargı kararına rağmen, Bizim Başkan Selçuk ile meclis üyelerinin yaptığı gibi, "biz yaptık oldu" demediler.
İşin açıkçası, Büyükşehir İmar Komisyonu ve meclisi, işi oldu bittiye getirip, sonra mahkeme kapısından geri gelmek istemediler.
Yani Başkan Selçuk'un Aralık ayı Demirci Meclisinde üyelere söylediği, " Biz Cengiz Başkanla görüştük, o iş tamam" dediği ve maalesef meclisten oy birliğiyle geçen bu karar, bir ay komisyonda durdu görüşüldü, fakat bugün, yani Şubat Manisa Büyükşehir Meclisinde geçmedi, komisyonda bırakıldı.
Demirci'deki AKP+MHP'li meclis üyelerine bir şey demiyorum, çünkü onlar gözü yumuk, el kaldır, indir, işine bakıyorlar.
Daha bir kaç ay önce, Demirci'de tabelaya TC takalım diye oy verip, 3 gün sonra da Manisa'da takmayalım diye oy verdiklerini unutmamız mümkün değil.
Ancak İYİ Partili meclis üyelerinin de bu meclis çalışma yönetmeliğine aykırı alınan ve hatta ortada bir mahkeme kararı var iken, istinaf mahkemesinden bile onanmış bir yargı kararının üstüne, kamu yararını gözetmeden, kamusal bir alanın beton yığını haline gelmesine müsaade etmeleri, halkın nefes sahasını gasp eden bu karara AKP ve MHP'lilerle birlikte oy vermesini de tarihe not düştük. Çünkü bu affedilecek bir hata değil.
Sebebi şu ; Çünkü hukuksuz. Çünkü yargı kararına rağmen, belediye meclis çalışma yönetmeliğine aykırı bir usulle, Demirci Belediye meclisinin bu gayri yasal kararı alması ve Büyükşehir meclisinden önce imar komisyonunda incelenen bu konunun büyükşehir meclisinde oylanarak geçmesi, başkan Selçuk'un yargıdan kurtulmak için son çaresi olan bu yetki devri kararının onanması mümkün değildi.
Cengiz Ergün bugün meclisi yönetirken, başka bir madde üzerinde şöyle bir ifade kullandı. "Ben bu mecliste hukuksuz karar almam, meclis kararı nasıl verir bilmem, ama yargı yolunu da açarım."
Aslında bir kaç madde sonra önlerine az sonra gelecek gündemdeki Demirci Kent Meydanı konusu da tam bu tarife uyuyordu.
Yazı uzayacak ama, tarihe not düşüyoruz.
Mazur görün, bilmeyenler öğrensin, bilenlerde tekrar etmiş olsun.
Mes'ele şu ki ; Bu Demirci'nin kent meydanı işinde acziyet, yeteneksizlik, hukuksuzluk, yargı kararına saygısızlık, belediyeye mali zarar, vb. çok şey var bilinsin, okunsun, herkes aklını başına devşirsin istiyorum.
BUNLARI UNUTMAMAK GEREK, HATIRLAYALIM
Demirci ilçesinin tek açık meydanı olarak görülen bu meydana, Büyükşehir Belediyesi tarafından içinde özel taşınmazlardan kamulaştırılacak alanların da yer alacağı, kent meydanı ve otopark yapılmak istenmişti.
Bu dönemde de, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, Demirci Belediye Başkanı da yine Selami Selçuk idi.
O süreçte Demirci ilçemizdeki bu meydana yapılacak Kent Meydanı ve Otopark projesinin alanı için, Demirci Belediye Meclisinden, Büyükşehir belediyesine bir türlü yetki verilmedi.
Hatta Büyükşehir belediyesine bağlı teknik bir ekibin, yine Demirci Belediye Meclisinde daha önce hiç emsali olmayan, meclislerde görülmeyen bir usulle, meclis üyelerine bu proje ile ilgili bilgilendirme ve sunum yapıldığı da, yine gerçek ve yaşanmış bir olaydır. Bu sunum yapılırken, ben de bu meclis toplantısını gazeteci olarak izlemiştim.
Selami Selçuk o dönem belediye de çalışan teknik eleman sınırından öteye geçemeyen bir vizyonla yaptırdığı güdük projesini, bu büyükşehir ve Demirci meclis görüşmelerinde, "Demirci'nin ihtiyaçlarını biz sizlerden iyi biliriz, çünkü Demirci'de biz yaşıyoruz" savıyla savunuyordu.
Başkan Ergün ise Büyükşehir tarafından yapılmak istenen bu projenin, tamamen kentsel ve mimari açıdan şehirleşme ve halkın ihtiyaçlarına göre profesyonel bir kadro tarafından yapıldığını söylüyordu.
Ancak bir türlü sulh olma haline gelememişlerdi, bu projeyle ilgili gündem ve gerginlik meclis görüşmelerinde de sürmüştü.
Selami Selçuk, AKP'li eski başkan Mithat Erşahin'in belediye pasajındaki dükkanları belediyeye angarya ve kambur olduğu için sattığını unutup, "burası ticaretin kalbi olacak, ilçede göç var, ticaret bitik" diye anlamsız bir savunma yapıyordu.
İşin esası, kafasından geçen sinsi siyasi dürtüsü ise aslında MHP'li bir Büyükşehir Başkanına burayı yaptırırsa, AKP'li bir başkan olarak bunu seçimde nasıl vatandaşa anlatacağı gibi, sığ bir düşünceydi.
Bu tarifimi inkar eden olursa, meclis görüşmesi öncesinde meclis katında mescidin önünde kimin ne dediğini, kimlerin hangi gerekçeyle bu büyükşehirin projesine yaptırmamak için, "hayır" oyu verdiğini de yazarım.
Çünkü kulaklarımla kendim duydum, nasıl duydun derlerse de, dinleme cihazı yerleştirmedim derim, mescidle tuvaletlerin arasındaki pakpen duvardan, tuvaletlerin olduğu taraf görünmüyordu, meclis öncesinde AKP'li meclis üyeleri mescidin kapısı önünde kendi aralarında konuşurken duydum ve "Allah işte denk getirdi" demem, kafi sanırım.
Oysa Manisa'daki diğer AKP'li ilçe belediye başkanları ve meclis üyeleri ise, Selami Selçuk ve Demircili meclis üyelerinden önce Büyükşehir gerçeğini anlamış, ilişkileri sıcak tutarak, Büyükşehirin imar konusunda önünü açacak kararları meclislerinde alarak, Büyükşehirin mevzuatta önünü açarak, büyükşehirden ilçelerine türlü türlü yatırım ve hizmeti alıyorlardı.
Hatta Ergün, Selçuk'a büyükşehir meclis kürsüsünden " hodri meydan" diyerek, Selçuk'un yaptırmak istediği projeyle kendi projesini "Demirci halkına götürelim onlar karar versin" bile demişti.
Bu projeyle ilgili görseller, videolar havada uçuyor, Cengiz Ergün ETV'de katıldığı Erdinç Yumrukaya'nın sunduğu TV programında da dert yanıyor, "Demirci'ye bu projeyi yaptırmadılar" diyordu.
Bu projeyle ilgili el ilanları, Büyükşehir tarafından halkın haberi olsun diye, kapıların altlarından, site ve apartmanların posta kutularına atılarak, arabaların cam silgeçlerine bile takılarak anlatılmaya çalışılıyordu.
Ama Selami Selçuk "çok naz aşık usandırır" sözü gibi, bu yetkiyi vermedi. Büyükşehir ve Cengiz Ergün'de bıktı ve usandı ki, bu mevzuyu bir anda kapattı ve sessizliğe büründü.
Selçuk ile birlikte, gerginlikten beslenen, hırsları ve siyasi zekaları mantığın üstüne çıkmış, siyasetten gözleri kararıp, bu tutum ve davranışlarıyla Demirci'ye böyle bir hizmeti yaptırmadıklarının farkına bile varmayan o dönemin meclis üyeleri , Büyükşehire bu Demirci için süper proje denilecek kent meydanı ve otoparkı yaptırtmadılar.
"Ne bilsinler sonradan işlerin böyle olacağını. Cumhur İttifakının ortaya çıkacağını" diyenler olacaktır. Ben de o zaman, "ufuksuz siyasetçiliğin en kötü örneğidir bu, çünkü kaybeden Demirci oldu" derim. Cengiz Ergün'ün meşhur sözü ile de bunu tanımlarım. "Hizmetin siyaseti olmaz"
MECLİSTEN BORÇLANMA YETKİSİ ALIP, BANKADAN KREDİ ALARAK İNŞAATA BAŞLADI
Adı geçen yerde şu an Başkan Selçuk'un 7 milyon TL , banka kredisi kullanarak başladığı ve seçim öncesinde yargı kararı ve kendisinin aldığı tasfiye kararından sonra, yarım kalan kendi projesi halen şehrin tam ortasında çürümeye terk edilmiş durumdadır. Çivi bile çakamamaktadır, zira yargı kararı var. "Selçuklu mimarisi" diye tarif ettiği bu yapı, diğer sonuçlanmayan, hatta içine bile giremediği yaptıkları gibi yargı, mahkeme, soruşturmalar zincirinde olsa olsa " Selçuk Mimarisi" olarak adlandırılır bundan sonra.
Yine bu binanın yükseldiği alanda özel şahısa ait bir parsel binanın içinde kalmış, bu özel şahısın halen malı olan parsel kamulaştırılmadan bu inşaata başlanılmış, hatta bu parselle birlikte yine binanın oturduğu alan içinde, imar planında halen gözüken, bir sokak bile yok edilmiş, üzerine bu bina yapılmıştır. Yani nerden tutarsan elinde kalıyor. Bu arada bu inşaat için esnaflara ait yeni dükkan yapacağım pazarlığıyla yıktığı bitişik dükkan ve binaların yerine yapılan dükkanların da, İtalya'daki Pisa kulesi gibi yan yattığını, her geçen gün binaların yoldan adam sığacak kadar ayrıldığını, buna rağmen, pembe gözlükle belediyeciliğe bakan Selçuk ve tayfaları üç beş yıl burası bu mezbelelikte kalırsa, bu alanın turizme açılabileceğini bile söyleyebilirler, duyunca şaşırmayın. Hatta bir karar daha alıp, bu çaresizliklerini örtmek için burayı sit alanı yaparlar, " burası sit alanı çivi bile çakamıyoruz" derler mi, vallahi bunların bu cahil cesaretinden gözüm korktu derler.
BÜYÜKŞEHİR BURAYI YARGIYA TAŞIDI
Büyükşehir Belediyesi olayı yargıya taşımıştır. İşte o süreçte, Manisa 1. İdare Mahkemesi hem Demirci Belediyesi Meclisinin aldığı imar planı değişikliği kararını, hem de Çevre Şehircilik Bakanlığının res'en onayladığı imar planı değişikliğini "İPTAL" etmiştir.
Demirci Belediyesi ve Bakanlık davayı İstinaf mahkemesine taşımış, bu mahkeme de Manisa 1. İdare Mahkemesi kararını onamıştır.
En önemli olan ise, Bakanlık onayı ile başlayan, inşaatın hemen ardından, Büyükşehir Belediyesinin Manisa 1. İdare Mahkemesine açtığı davadan sonra çıkan "İPTAL"kararında özellikle üstüne basıla basıla ifade edildiği gibi, mahkeme bu "İPTAL " kararını oybirliğiyle alırken, büyükşehirin talep ettiği " yetki gaspı" gerekçesi ile değerlendirmemiştir.
Mahkeme "İPTAL " kararını verirken her üç kurumun yani Manisa Büyükşehir, Demirci Belediyesi ve Çevre Şehircilik Bakanlığının gerekçe ve savunmalarını yeterli görmemiş, aksine kamu ve halk adına bu imar planı değişikliğini "İPTAL"etmiştir.
Yani halk diliyle anlatırsam, Büyükşehir açtığı mahkemeyi kazanmamıştır, burada mahkeme verdiği İPTAL kararıyla, adeta bir hukuk dersi niteliğinde vatandaşların hakkını ve kamunun yararını kazandırmıştır. Emsal kararları da yine bu kararına ekleyerek, karar içeriğinde belirtmiştir.
Davacı olan Büyükşehir Belediyesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, Demirci Belediye Meclisinin aldığı , imar planı değişikliği yani kamusal alanı, ticari alana dönüştürme kararını , büyükşehir kanununa göre büyükşehir meclisine onaylatması gerekir iken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının verdiği onayın, kendisine ait olan yasal yetkinin, bakanlık tarafından gasp edildiği ve işlem tesis ettiği itirazında bulunmuştur.
Fakat, mahkeme bu itiraz ve gerekçelere göre değil "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın plan yapma yetkisi bulunduğundan 3194 sayılı kanun ve 644 sayılı KHK'ya göre, yetki gaspı olmadığı sonucuna varmıştır.
Mahkeme her üç kurumunda gerekçe ve savunmalarını haklı bulmamıştır.
Mahkeme özetle, imar planı değişikliğinin, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, imar mevzuatına ve kamu yararına aykırı olduğu sonucuna varmış, bu İPTAL kararını bundan dolayı vermiştir.
Buradan şu sonuç ortaya çıkmıştır, bu çıkan karar yargı kararıdır ve herkes saygı duymak zorundadır.
Bugün Büyükşehir meclisindeki oturumda da, imar komisyonunda bekletilme kararının kabul edilmesi de, aslında bu gerçekler ve yargı kararının açık seçik olması yüzündendir.
Bunu şu ana kadar demek ki, Manisa'daki başkanlar ve meclis üyeleri anlamış, bir tek bizim başkan Selçuk ile Demircili meclis üyeleri anlamamış.
Zira Demirci meclis üyelerinin tamamı bile, neye el kaldırıp, neye kaldırmadıklarını bilmiyorlar.
Selami Selçuk'un ikna kabiliyetini de burada yazmalıyım. Ya başkan, kılıf uydurmakta usta işte, seçimde bile burayla ilgili millete neler demişti hatırladınız mı?
O Üçler kahvesinin ağzı dili olsa da konuşsa. Ya söylediklerinin bir tanesi bile doğru çıkmadı, söyle hadi, yalan mı?
İYİ Partili meclis üyeleri bile oy kullanırken bu işe tamam demiş ya, düşünebiliyor musunuz ? Fıkra gibi.
Bizim meclis üyelerinin arasında yargı kararı nedir bilen yok mu ?
Meclis gündemi ellerine gelince bir araştırmak yok mu ?
Böyle bir ekstra gündem maddesi gelince önlerine, partilerinin karar organlarına taşımadan orada kendi bildiklerine cemaate uyup, nafile namazı kılmayı, farz mı sanıyorlar anlamadım ki.
Alın işte, bu fiyasko hepinizin eseri, Selami Selçuk'un ittifak öncesi işlediği günahına, bugün ittifak sonrasında temizleyici oldunuz. Ama yargının kararına rağmen, bu işe kalkılamayacağını da yüzünüze inen tokat gibi, bu meclis kararıyla da anlamış oldunuz. Hiç kusura bakmayın, bugün şu karardan sonra hepiniz güm diye patladınız.
BAŞKAN SELAMİ SELÇUK BU İŞİ DE YÜZÜNE GÖZÜNE BULAŞTIRDIN.
HALK BU SORULARIN CEVABINI MERAK EDİYOR
1- Aralık ayında Demirci meclisinde meclis üyelerine söylediğin söz nedir çık açıkla. Cengiz Ergün ile ne konuştunuz?
2-Cengiz Ergün ile şayet bu konuda görüştü iseniz, Ergün ne dedi, buranın devrini onaylayayım, sen devam et mi, yoksa bana devret ben bitireyim mi dedi. Meclis üyeleri bile bunu anlamış değil, çünkü senin mecliste yaptığın bu açıklamayı, ayrı ayrı sözlerle meal edip, farklı farklı ifade ediyorlar.
3- Seçimlerde mali kriz nedeniyle tasfiye kararı aldım, müteahhite parasını alınca önce Demircili esnafa borcu ödettim cilasıyla anlattığın bu Kent Meydanını yapan müteahhit kim?
4- Kent Meydanı inşatının ihale ilanı nerede yayınlandı. Kaç para muammen bedelle ihaleyi bu müteahhite verdin. Şu ana kadar bu kanunsuz yere kaç para gömdün? Bu inşaatın ihale tabelası nerede, proje kimin, yüklenici kim, işin teslim tarihi ne zaman?
5- Seçim öncesinde mahkeme " İPTAL" kararını vermişti. Yargı kararından haberinde vardı. Niye uygulamadın? Niye seçim arefesinde buraya hala para gömmeye devam ettin? Yoksa seçilme kaygısı mı çektin? Seçilme kaygısıyla bu halkın paralarını, yargı kararına rağmen harcarken vicdanın sızlamadı mı? Bu milletin parasını doğru harcadım, doğru yerlere yatırım yaptım diyebilir misin?
6- İstinaf mahkemesine gittin, burası da bölge idare mahkemesinin kararı doğru dedi, yargı duvarına tekrar tosladın, Danıştay'a da gitsen ki gitmedin, bu karar nihai hale geldi. Şimdi burası ne olacak?
7- Yargı kararı, burası kamusal alan, ne Demirci Belediyesi, ne Büyükşehir Belediyesi halkın yararlanacağı alan dışında burada bir tasarrufu olamaz diye karar verdi. Bu kararın geri dönüşü yok, bu karar kesin karar, burayı ne zaman göçürmeye başlayacaksın ?
8-İlk döneminde Cengiz Ergün buraya kent meydanı altına da otopark yapayım dediğinde, yetki devrini vermiş olsan, bu mezbeleliği görmeyecektik. Şimdi çık halka hesap ver. Burayı o dönem büyükşehire vermediğine pişman mısın, değil misin ?
9- Yargı kararı gereği, buranın hemen halkın ve kamunun yararına dönüşmesi gerekiyor, yani mahkeme kararı sana dükkan yap sat, dükkan yap kirala demiyor. Burayı halka ne zaman açacaksın? Mahkeme kararına göre işlemleri ne zaman başlatacaksın? Yargı kararına uymamak, uygulamamak suç biliyor musun? Sanırım Danıştay'daki dosyandan bunu daha önce öğrenmişsindir.
10- Senin ilçede muktedir olduğun dönemde ilçe başkanı ve belediye başkanı iken yıkılan Hacıhasan Camii 10 yıl şehrin ortasında rezalet tablosu olarak kara bezlerle kaplı bekledi, bu kent meydanı inşaatının harabesi de bir 10 yıl şehrin ortasında kalacak mı ?
11- Bu en kritik soru. Demirci'de her yaptığın hukuksuz, kaplıcaya gömdüğün milyonlarla yaptığın Orman arazisini işgalle hakkında dava açılan kaçak kongre merkezi, şimdi bu Kent Meydanı, çevre yolu diye yaptığın o kaçak yol, hepsi elinde patladı. Tapu kadastro kaydı olmayan çevre yolu senin eserin. Tüm bu hukuk tanımaz, "ben yaparsam olur" diye yaptıklarından, bir milim bile kıpırdama şansın kalmadı. Demirci Belediyesinin şu an da senin sayende borç orasından burasından akar oldu. Banka kapılarına düşürdün belediyeyi. Senden sonra seçilecek belediye başkanına bile bu borçların yüzünden hizmet etme şansı bırakmadın. Delikanlı gibi cevap ver istifa edecek misin ?
Cevabın hayır ise ; Ben seni istifaya davet ediyorum.
Çünkü Demirci'ye çok zarar verdin. Yaşayan bütün eski belediye başkanlarını toplayıp gelsek, yetki versek, senin şu 6 yılda verdiğin zararı kapatmak için 10 yıl çalışmaları lazım. Gün gelir gerçekler ortaya dökülür, gün gelir evraklar belgeler havada uçar, adalet işler, hukuk sistemi taşları yerine oturtur, bayramda seyranda Demirci'ye geldiğinde yüzüne gülenler, hoşgeldin diyenler, elini sıkanlar olsun, hem kendine, hem memlekete iyilik et, hemen istifa et.
SON SÖZÜM CENGİZ ERGÜN BAŞKANA ;
Demirci Kent Meydanı ve Otopark Projesi ile ilgili duygularını, isteğini yakından biliyorum Sayın Başkan. O dönem sana bunu yaptırmadılar. Şimdi Cumhur İttfakı ayağıyla yargı kararlarına rağmen, halkın nefes alanını gasp edercesine, hukuksuz bu işe müsaade edersen, Demircililerin ahını alırsın. Burası kamunun yani bizim, biz vatandaşların, başka meydanımız yok Demirci'de Başkanım, anlıyor musun?
Büyükşehir bürokratlarından hiç tanımadığım bilmediğim sadece ismini öğrendiğim Müge hanımın gözlerinin içine bakarak, bu mevzuuyu bir daha sor soruştur. Çünkü kadın, Demirci meclisinde çok iyi bir performansla bu meydanı ve otoparkı anlattı, işine hakim biri. Anlattığı şeyler bilimsel, teknik ve mimariydi. Halk için, hep halkın düşünüldüğü detaylardı. Demirci 30 bin oyu olan ilçe, ne çıkar falan deme, kimin ahı geçer, kimin geçmez hiç belli olmaz.
Bu insanlar şehrin tek olan meydanında yapılacak havuzbaşında, dikilecek söğüt altında, nefes almak, hoş sohbet etmek, dostlarıyla yaz gününde püfür, püfür o meydanda çay içmek istiyor.
Sen de bunu istemez misin?
Cengiz Başkanım, şu meydanda oturup seninle çay içelim, manzarayı göreceksin, halkın yüzü gülecek gözlerinle şahit olacaksın " iyi ki burayı vatandaşa geri vermişiz" diyeceksin, işte o zaman çaylar benden Başkan.
11 Şubat 2020
Mustafa Temiz
