Manisa'ya bağlı olmasına rağmen vilayete en uzak ilçe ünvanımızı da bilirsiniz, zira siz genel başkan iken ilçemize teşrif etmiş, tek ana caddesinde yürümüş, tek meydanında da Demircililere hitap etmiştiniz.
Hemen konuya gireceğim.
Umarım bizim ilçe belediye başkanımızın hünerlerinden haberiniz vardır.
Sağır Sultan duydu, Türkiye duydu, fakat siz bugüne kadar duyduğunuza dair bir emare göstermediniz.
Başkanın hünerleri öylesine tadını yardı ki, artık Demirci'ye verdiği zararlara bir dur denmesi gerekiyor.
Demirci'de yaptığı o kadar gayriyasal, hukuk tanımaz, yargı kararı tanımaz uygulamaları var ki, bunu burada gönül rahatlığıyla yazıyorum.
Zira Bakanlığınıza ve hatta sizin önünüze kadar gelen yargılama izni istenilen 3-4 dosyada hem bakanlığınızın devreye girdiği idari, hem de hukuki anlamda Cumhuriyet Savcılarının tamamladığı soruşturmalar dosyalarında bu gönül rahatlığıma sebep işler var. Dosyaların en üstüne yazılan yazı ise, sizden yargılanması için izin istenilen yazı.

Kamuyu uğrattığı zarar aleni belli, yapılan usulsüzlükler ve yolsuzluklar, görevi kötüye kullanmalar açıkça yazılmış, ifade edilmiş, belgelendirilmiş ve dosyaların en üstüne de Bakanlığınıza bu dosyalar bir üst yazı ile gönderilerek yargılanması için izin istenmiş durumdadır.
Bakanlığınızdan bugüne kadar tek bir hamle gelmemiştir.
Demirci Belediyesi borç batağının içine sürüklenmiştir.
Yapılan işler siyaset ve ticaret etrafında belediye tabelası kullanılarak yapılmaktadır.
Valiliğin görevlendirdiği bazı muhakkikler, başta İl Ticaret Müdürü ve İl Kültür Müdürü soruşturmayı yolundan çıkarmış, aleni bilinen gerçekleri bile kılıfına uydurma diye tabir edilecek kıvraklıkla kul hakkını, devletin ve kamunun paralarını hiç etme pahasına kamuflaj yaparak, süreci geçiştirme yöntemi ile adaletin tecelli etmesine mani olmuştur.
Halkın gözünün önünde cereyan eden talan, rant ve yolsuzluklar maalesef hem idari, hem de hukuki soruşturmalarda tespit edilerek, sizden yargılama izni istenme aşamasına gelmesine rağmen, sizden gelmeyen izin nedeniyle yine halkın gözünde devletimizin itibar kaybına yol açmaktadır.
Ben ülkesini, bayrağını ve milletini seven, kamu adına çalışan bir gazeteci olarak bu iddialarımı belgeleriyle haberlerime taşıdım. Bu belgeleri devletin kurumlarıyla, savcılıklarla paylaşarak gereğinin yapılması için müracaatlarımı yaptım. Bakanlığınıza gelene kadar, yaptığım bütün müracaatlarda iş yargılanması için sizin vereceğiniz izin aşamasına kadar geldi.
Savcılıklardan bu güne kadar yaptığım tüm haber ve suç duyurularım için kovuşturmaya yer yoktur kararı gelmedi. Savcılık hukuki olarak. İlgili kurumlar Valilik ve hatta zaman zaman Bakanlığınız gereğini yaptı. Dosyaların tamamında ben haklı çıktım.
Ancak aradan bazı dosyalar için yıllar geçti, bir türlü sizin bakanlığınızdan yargılanması için izin çıkmadı.
İzin çıkmayınca ne oldu.
Yapılan usulsüzlükler talan haline dönüştü.
Bölge idare mahkemesi kararlarına uymamak, istinaf mahkemesi kararlarına uymamaktan tutun, aleni göstere göstere yolsuzluklar yapılmaya devam etti ve halen devam ediyor.
Demirci Belediyesi Selami Selçuk yönetiminde bir resmi kurumdan çok, ticarethane gibi çalışıyor.
Bu benim iddiam değil, sizin önünüze gelen dosyalarda ve soruşturmalarda da bu yazıyor.
Siz HDP'li belediye Başkanlarını terör örgütlerine kaynak aktarıyor diye görevlerinden uzaklaştırıyorsunuz, takdirle karşılıyorum. 
Ancak HDP'li bir belediye başkanını görevden alma gerekçesi gösterdiğiniz, teröre kaynak aktarımı ile, AK Partili Demirci Belediye Başkanının belediyenin kaynaklarını çöpe atması, usulsüzlük ve birilerine rant haline dönüştürmesi de aynı şey değil mi? 
Saçı bitmedik yetimin hakkı, bu çöpe giden kaynaklarda da yok mu ?  Bence teröre ve çöpe aktarılan kaynaklar aynı statüde değerlendirilmelidir.
Bakanlığınıza gelen dosyaların tamamı bende de var. Dosyalara ve içindekilere tamamen hakimim ve bu yıllardır süren mücadelem yüzünden süre uzadıkça beni mevzuat konusunda da deyim yerinde ise uzmanlaştırdı.
Devlet gördüm, devlet memurluğundan emekliyim. Size gelen bütün dosyaların dosya, sayı ve konularını burada yazmıyorum, bana göre bu da  devlet görmüş, önünde emekli devlet memuru ünvanı yazan biri için bir devlet terbiyesinin gereğidir.
Biliyorum ki, bir talimatınızla bu dosyalar zaten 5 dakika içinde önünüze getirilecek, incelediğinizde de haklılığımı göreceksiniz.
Demirci Belediyesi eski parayla trilyonları kanunsuz, nizamsız, gayri hukuki işler yüzünden çöpe atmıştır. Bankalardan kredilerle belediye borçlandırılmıştır. Alınan bu paralarda yine usulsüz işlerde, ihalesiz, teklifsiz, usulsüz, kağıt üstünde kılıf uydurulan yöntemlerle harcanmış heba edilmiştir.
Yargı kararları ortada, yapılan tüm bu harcamaların boşa gittiğinin belgesi, mahkeme kararlarıdır.
Sayın Bakan, lütfen gereğini yapınız.
Demircililer şehrin ortasında duran rezaleti, belediyede ortaya çıkan her türlü kepazeliği, hatta Demirci Belediyesi tabelası altında sürdürülen avanta ticaretinin son bulmasını istiyor. Demirci Belediyesi her geçen gün, sizlerin müdahalesi geciktikçe daha da kötüye gidiyor.
Bir siyasi büyüğüm ile bu meseleleri konuştuk. 
Sizin adınız da geçince size yakınlığını o an öğrendiğim büyüğüm sizin için şunları söyledi " gündemi yoğun Süleyman'ın, bunları etrafındakiler önüne koymamıştır, bu dosyalardan haberi olsa bir dakika tahammül edemez, Süleyman vatansever, kul hakkı gözeten bir çocuktur, gereğini yapar" dedi.
Bu siyasi büyüğümden hakkınızda duyduklarım bana böyle bir yazı yazmak için şevk ve cesaret verdi.
Çünkü Demirci'de vicdanlar kanıyor, haksızlığın, adaletsizliğin önünde susmak şeytana mahsustur derler ya.

Ben susamadım, devlete, yargıya taşıdım.
Size ulaşma yollarım böyle bir iletişim çağında tıkalı. 
Yukarıda anlattığım devletin işleyişi anlamındaki sıralamaları da tamamlamış biri olarak, tek çarem böyle bir yazı yazmaktı.
Demirci'yi lütfen gündeminize alın, ilçemiz belediyesi " Şehri emin" birinin elinde değildir.
Açın, bakın, araştırın siz de göreceksiniz.
Çalışmalarınızda başarılar dilerim Sayın Soylu.

Mustafa Temiz
25.12.2019